25 Aralık 2013 Çarşamba

tatlışkom..

Zeynep çiğim , istiyorum ki sağlıkla sıhhatle ahlakla başarıyla bütün güzelliklerle mutlulukla kolaylıkla büyüyesin.. İlkokula, ortaokula, liseye üniversiteye gidesin. Evlenesin, çalışasın, senin gibi tatlı mı tatlı çocukların olsun, onları sağlıkla mutlulukla kolaylıkla büyütesin, evlendiresin, torunların olsun, nine olasın.. Benim bıdığım nine olasın.. İnşallah.. Benim bu dünyadaki imtihanım ''sen'' olmayasın. Seni çok seviyorum yavrucum. İstiyorum ki koskoca abla kız olasın, bu satırları okuyasın.. Cümle hastalıklardan, küçüğünden büyüğünden Allah'ım esirgesin seni. Ve rahman olan Allah'ım bana öyle merhamet etsin ki, kimsenin merhametine muhtaç kalmayayım. Sen hayatımda hep ol inşallah güzel yavrum.. Bu dandy walker denilen şey seni hiç etkilemesin inşallah tatlı yavrum, başın dahi hiç ağrımasın.. Yaşıtlarından geri kalmayasın, gözün onlara takılıp kalmasın akıllı bıdığım.. Allah'ım gönlüne güzel şeyleri sevdirsin, sevdiğin şeyleri başarıyla yapmayı nasip etsin inşallah. Sana bir şey olacak korkusu bazen kalbimi kaplıyor o zaman şimdi olduğu gibi dualara sığınıyorum, sonra o his kalbimden geçiyor, dünyanın basit olaylarına yöneliyorum. Allah'ın ayette dediği gibi nankör bir kulum. Korkuyla ümit arasında gelip giden kalbimi hep ümit kazanıyor. Ümidimi kesmem, kesememem..   Ümidim, rüyam, duam Allah'ımın beni sensizlikle imtihan etmemesidir.

Sağlıkla, sıhhatle, kolaylıkla, ahlakla, terbiyeyle başarıyla, sevgiyle, saygıyla, bütün güzelliklerle dolu çok seneler göresin güzel kızım.. 2013 hayırlısıyla bitmek üzere, 2014 geçen seneden daha hayırlı olsun inşallah .2014, 2024, 2034, 2044 , 2054, 2064, 2074, 2084 2094 yılına hayırla sağlıkla mutlukla ulaş inşallah tatlışkom..

18 Ekim 2013 Cuma

kötü olsaydı Kur'an'da olmazdı :D

Zeynocan'ım; öğrenmişsin bir yerlerden, kimbilir belki de benden :p ''yapma be'' gelsene be'' gibi cümeleler kuruyorsun. Tırnak içinde eğitimci annen olan ben ''aaaa Zeyneb'ciğim ne kadar ayıp, sakın ''be'' diye konuşup durma ''be'' çok kötü bir kelimedir, onu kötü çocuklar kullanır'' dedim.Cevabı tabiki şap diye yapıştırdın:

-'' Neden kötü olsun  ki kötü olsa Kuran'da olmazdı varya hani e, be, te, se, ce onun gibi ''

seni seviyorum çok bimişim :)


15 Mart 2013 Cuma

K E L E B E K..

Kuşum Zeynoşum..



1. dönem gösterinizde kelebek rondu oynadınız.Öncesinde kuaföre gittik ve hayalindeki gibi saçlarını kıvırcık yaptırdık. .Mor kanatlı bir kelebek oldun sen.  Anneannen, babanla birlikte geldi seni izlemeye. Maalesef dedeciğin rahatsız olduğu için gelemedi. Anneannen kıvırcık saçlarınla arkadaşlarının arasında seni görünce çok şaşırdı, gece boyunca duygulandı durdu.. ve anneciğin Allahına hamd etti, seni bugünlere getirdiği için..

Minicik yavrum, seni  ilk gördüğümde gözümü senden ayırmak istememiştim,ilk ama aynı zamanda son kez görüyorum diye düşünmüştüm. Ömrün kelebeğin ömrü gibi kısacık olacak diye inandırılmıştım. Kelebek ömürlü olacağını sandığım kızımı yaradan büyüttü, okullu etti, üstüne bir de gösteride kelebek rolü verdi.. hamdolsun..

ömrün uzun, hayırlı, sağlıklı olsun tatlışkom..

10 Eylül 2012 Pazartesi

okullu neyno

Canım Zeynoşum Allah nasip etti ve sen de inşallah okullu oldun. Giderken pek de istekli değildin. ''Ben okula gitmicem anne, anneannemle senin okuldan gelmeni beklerim '' diyordun daha öncesinde de zaten. Kahvaltı tabaklarında bir küçücük kare beyaz peynir, 3'e bölünmüş bir dilim domates, 3 tane siyah zeytin yanında da bir çay bardağına yakın nesquikli süt vardı. Tabakları görünce yemeklerin çok az olduğunu düşündüm. Sınıftan tek sıra halinde tren şarkısını söyleyerek çıkardı öğretmen sizi. Beni gördün ve kahvaltı yapmayacağını söyledin. Yanında durdum zar zor öğürerek sadece sütünü içtin. Sonra sınıfına tekrar dönmek istemedin. Okulu sevmediğini, benim yanımda kalmak istediğini söyledin. Sanırım hiç sevmediğin yemek yeme olayının okulda da olması seni üzdü. Oyun odasında oynarken seni mutlu gördüm. Zaten alışma haftası olduğundan 12 de çıktık beraber. Umarım okuluna, öğretmenine kolaylıkla alışırsın ve mutlu olursun her bulunduğun ortamda. Dilerim her zaman güzel haberlerini alalım, başarılarınla mutlu olalım.

Küçük Zeyno'm benim.. Minicik yavrum.. Yaradan dileyince sağlıkla bu yaşa geldin. Çok yaşlar gör.. Sağlıkla büyü yavrum. Allah zihin açıklığı versin. Başarıların çok olsun..

Seni seviyorum ve  seninle birlikte aynı okula gidebildiğim için Allaha şükrediyorum..

27 Haziran 2012 Çarşamba

bilirsin anne ya işte :)

zeynoşkam ananecinle evcilik oynamaya tam anlamıyla bayılıyorsun. Ananen de bıkmadan usanmadan seninle oynuyor. Oyuncak çay takımlarına su doldurmak , soğuk suda bitki çayı demlemek, kuruyemişleri oyuncak tabaklara doldurup ikram etmek en sevdiğin iş. Bugün yine anneannenle oynuyordun, mutfağa geldin benden su istedin.
Ben- Ne yapcan annem yaa suyu- dedim azıcıkda sitemkar bir sesle etrafı ıslatıyorsun diye.
Sen- ya anne ya bilirsin işte dedin- gözlerini muzipce süzerek :)))))))))

ömrün uzun olsun kuzum!

11 Mayıs 2012 Cuma

benim de senden hiç ayrılasım yok..

Annesinin kuzusu, tatlı Zeynoşum.. Dedin ki bugün:

''Annecim düşündüm karar verdim okula başlamıcam büyümicem ece filan büyüsün ben büyümicem hep böyle zeyneb olcam''

Ben de senden ayrılmamanın hep senin yanında olmanın planlarını yapıp duruyorum yavrukuşum. inşallah seneye benimle birlikte gidip gelirsin kreşine..hayırlısı Allahtan..

Seni bana nasip edene, bugünleri gösterene bin şükür..

14 Mart 2012 Çarşamba

dizici zeyno

Zeynoşkam senle oturup dizi izliyoruz. Geçen gün aliye'nin tekrarına denk geldik. Bu kalsın bakıcam dedin tamam dedim. Bilmem kaç sene .öncesine gittim. Annemle oturup izlerdik şimdi de kızımla oturup tekrarını izliyorum diye. Bir sahne de ''gülsümüm'' dedi aliye gülsüme. Birden gözlerini kocaman açtın anneannenden sana miras kalan şaşırınca elinle ağzına şap diye vurma hareketini yaptın.
''gül sümüğüm dedi bu nasıy anne. sümük olurmu yaaa sümük gül olur mu aaa kız sümük olur mu yaaa'' diye söylendin.
ve tabi ben yine seni yedim:)

ve bir başka gün uykun gelmiş azıcık huysuzluk gelmiş kafana. Televizyona bakıyoruz. Hatırlamıyorum hangi diziyse. Reklam girdi.
''sundu desin istemiyorum sunar demesini istiyorum'' dedin
bi an kaldım sonra dizi başlarken ''karaca porselen '' sunar veya bitince ''karaca'' sundu dediğini hatırladım.
Seninle hayat nasıl komik nasıl komik zeynocan.

seni seviyorum :)

24 Kasım 2011 Perşembe

moyalim bozuk olduyundan ağladım..

Zeynoşum göz bandını sevmiyorsun biliyorum yavrukuşum ama naparsın el mahkum :(
dün gece uykun da epey gelmişti göz bandını bir hışımla çıkardın
''göz bandını takmıycam'' dedin başladın ağlamaya.
''peki tamam çıkar'' dedim
''HİÇ zaman takmıycam'' dedin
''peki tamam HİÇ zaman takma'' dedim, içimden ''hiç zamanını yerim senin'' diyerek..
''e hala neden ağlıyorsun ki çıkardın bak göz bandını'' dedim
''moyalim bozuk olduyundan ağladım''anne dedi göz yaşlarını silerek..
ben sana kurban olurum.. zeynokuşum moralin hep iyi olsun inşallah..

18 Ekim 2011 Salı

herşey yolunda anne!

zeynoşum eline ruju almışsın geldin sordun yıkayabilir miyim diye :) ruj yıkanır mı hiç diyecektim ki haydi yıka bakalım diyiverdim. Aman pek sevindin soruyu sorarken heralde olumsuz cevap alacağından emindin :)
15 dakika filan banyodan çıkmadan, en son sana şöyle bir baktğımda lavobo, sabunluk ve ellerin pespembe idi. Sinirli sinirli
-zeynooo napıyosun hala? dedim
cevabın yine kalbimi eritti :))
- herşey yolunda anneeee

17 Haziran 2011 Cuma

kartla öderim..

canımın canı zeynocanım benim;

yine imkodayız, mutlusun çok maşallah.. dillerin dersen şepşeker döktürdükçe döktürüyorsun.

Ayşe teyze dediki
- Zeyneb sen bu annenin hakkını nasıl ödeyeceksin?
Sen de beklemeden cevabı verdin
- Kaytla ödeyim
:))) aklını severim senin minik kuzum benim :)

ertesi sabah sabahat hala geldi. Babannen akşam ki cevabını anlattı. Hala sordu
-Zeyneb benim hakkımı nasıl ödeyeceksin?
Sen yine 1 saniye beklemeden cevabını verdin
-Yavvun ödesin ben ödemem ki
:)))
maşallah maşallah tatlı dilli kuzuma
seni çok seviyorum kepçekulağım :)

29 Nisan 2011 Cuma

aplaka

zeynonun anası-Zeynoşum gel aplakanı giydireyim annecim
zeyno-Aplaka diyil anne ayakkabı
zeynonunanası- ?????????? :)) Öylemi annecim, sen önceden ayakkabıya aplaka diyordun, kimden öğrendin doğrusunu?
zeyno-nebiyiyim anne sen öyettin gayiba
zeynonun anası- senin nebiyiyim diyen ağzını ben yiyim

16 Nisan 2011 Cumartesi

meyme

Zeynoşum; TRT Çocuk'ta Pepe var tamda şu anda, onu izliyorsun. Şila diyor ki '' meyme değil çocuklar mey-ve'' pepe ''mey-me'' diyor aynı senin gibi.. Pepe tekrar edip söylemeye çalıştıkça sen de doğrusunu söylüyorsun ve Şilaya kızıyorum ''iş mi şimdi bu Şila, güzelim ''meyme''den de olduk sonunda :( ''miyami'' gibi ''aplaka'' gibi.. :(

9 Şubat 2011 Çarşamba

Benim kızım çözüm de bulur!

Zeynokızım babaanneni çok seviyorsun. İmkoyu çok seviyorsun. Sabah yine soğuk gri bir Ankara gününe uyandık.
''Babanneme gidelim anne'' dedin ben de'' onların evi çok soğuk zeyneb böyle kalorifer yok orda çok üçürüz hasta oluruz havalar ısınınca gidelim olur mu?'' dedim sen de yatakodasındaki kaloriferi gösterip

'' bunu söküp götürelim oraya takalaım anne ne dersin'' dedin :) çözümünü de severim seni de severim ben..

23 Kasım 2010 Salı

gayiba yaşyanıyoyum anne

Bal kızım;

''Banyoyu da temizyiyoyum anne'' diyerek bir saate yakın suyun içinde debelendin. Misler gibisin. Üşümeyesin diye alelacele giydirmeye çalışırken seni, ellerine bakıp

''eyyeyim buyuşmuş, gayiba yaşyanıyoyum anne'' dedin!

Oracıkta eridim!

Elleri buruşuk tonton nineler olasın!

22 Eylül 2010 Çarşamba

okey ?

a-zeynoşka uyu hadi
z-tamam anne kayu okuyum tamam
a-tamam hadi okudun bu kitap bitti başka yok!
z-bunu da okuyum tamam anne tamam hadi okey anne okey okey
a-:))))))))))))))))))))) ne okeyi ne okeyi sen okeyi nerrden öğrendin

4 Eylül 2010 Cumartesi

rondo bitti

25.08.2010 dan beri rondoya gitmedi annecinin elleri. Teşekkürler yavrukuşum.

Bi de yesen, ah bi de yesen..

19 Ağustos 2010 Perşembe

Kim kustu?

Tv.de belgesel. Kaptan Gustoyu anlatıyor. Programdaki adam ''Kaptan gusto'' dedikçe dikkat kesiliyorsun ve dayanamayıp soruyorsun zeynoşkam
- Kim kustu anne?
- :))

Kusmalar bitsin gitsin, görmediğe dönelim yavrukuşum..

15 Nisan 2010 Perşembe

Benim küçük Kayu'm...

Zeynoşkacım 1 haftadır Kayu müptelası olmuş durumdasın. Kayunun ses tonunun aynısının tıpkısıyla ....... yapmak istooyum aaaanneciiiim. .............. istooyumm aaannecim diyorsun ve de kalbimi eritiyorsun.. Ben senin aaaannecim diyen dillerini yerim. Anne olasın da senin yavrukuşunda sana aaaaanneciiim desin..

25 Ocak 2010 Pazartesi

yeter ki babacığın yanında olsun..

anne - Zeyneb hadi babanı uyandıralım, işe geç kalmasın.
zeyneb- işe gitmeeesin baba anne çakaatam var!

kalbimi erittin kuşum..
gözü tok gönlü tok yavrum..

1 Ekim 2009 Perşembe

y a m i

İki gözüm, Zeyno'm;

Sen ses tonunu da ayarlayarak '' yami'' diyorsun ya.. İki elim kanda olsa yardım edesim geliyor sana..

Var mıdır ''yami'' den daha güzel bir yorum ''yardım''a???


Yoktur vallahi yami diyen dilleri öpüp doyamayan anasına..

29 Eylül 2009 Salı

aaaaaaaaaaaaaanneeeeeeeeeeeeeee

Can kuşum;

Bu sabırsız anan sana '' Anne demesi pek mi zor zeynocan'' diye sitem ettiği günleri unuttu da sen
''anne bakkkkkkkkkaaaaanneeee!''

''anne aççççççççaaaaanne!''

''anne gelaaaaaaaaaanne!''

''anne yapaaaaaanneeeeeee!''

''anne gopekaaaaaaaaaaanne!''

dedikçe

lahavle çeker oldu..

Senin bu anan varya senin bu anan dayaklık can kuşum..

23 Mayıs 2009 Cumartesi

''Anne'' dedin de kalbimi erittin..



Yüreğimdeki adın aşk mı ki Zeynocan?
Her ''anni'' deyişin kalbimi bu kadar eritirse, ben senle ne yaparım aşkım?

dayanabilir mi yüreğim sana anne olmaya?

bilmiyorum..


2 Mayıs 2009 Cumartesi

Nerden çıktı bu kıskançlık?

Zeynocan;

Şimdiye kadar kimseyi kıskandığını görmemiştik kuşum. Bu huyunu da pek sevmiştik doğrusu. Eve gelen misafir, bebeğinin bezini değiştirirken koşa koşa gidip kendi bezini getiren bir yavruydun sen. Düne kadar..




Dün çok sevdiğin dayın, yengen ve kardeşin Elif geldiler seni görmeye. Ben oyuncaklarını Elif'e verdikçe, sen onun elinden aldın. Dayın Elif'i kucağına aldıkça gözünün içine bakarak '' dada, dada'' dedin. Son olarak da çok sevdiğimiz film olan ''cats and dogs''u izlerken Elif ve annesi de yanımıza gelip izlemek isteyince, çaktırmadan Elif'e ayağınla dokundun..


Aslında seni anlıyorum. Dayını çok seviyorsun. Onu görünce gözün hiçbirşey görmüyor. Dayınla seni çektiğim video görüntüsünü ben artık baygınlık geçirmesem bir milyon kez izleyip gülebilirsin. Çok seviyorsun dayını çünkü onun da seni çok sevdiğini biliyorsun.


Daha doğmadan, anneciğinin karnındayken hissetmiş olabilirsin dayının sana olan sevgisini. Doktorların demediği kalmadığı dönemlerde '' ne olursa olsun o benim tatlı Zeyneb'im ..'' diye okyanusötesinden seni sevmişti ya... Dayı oldum dayı artık ben İlker dayıyım diye her yere yazmıştı ya..

Sen bunları biliyorsun..

Dolayısıyla dayını sen de çok seviyorsun..

Paylaşamıyorsun..

Kıskanıyorsun..

Sana hak veriyorum , hak verdiğimi buraya yazabiliyorum çünkü seneler sonra olurda bu satırları okuyacak olursan gereken olgunluğa erişmişsindir.

Ama şimdilik sana Dayı cici.. Elif cici.. Elif çok tatlı bebiş..Dayının bebişi.. Senin kardeşin.. Arkadaşın.. diyorum..

Hayalimde şöyle bir hoşluk var: Büyümüşsünüz.. İkiniz de güzeller güzeli. O'nun yolunun yolcususunuz.. Hayırlısınız.. Sağlıklısınız.. Başarılısınız..

Biriniz canım, ötekiniz daha da canım..

Canımın ötesisiniz..

Cebbar olan eksikliğinizi göstermesin..

15 Nisan 2009 Çarşamba

Bal kızın ağzından bal damlar..

ac- aç

bis- pis

mama

meme


ay-al


ocu- otur


hav- köpek


mina mina- miyav miyav (kedi)

bas- bas

ba- balon


sasa- salıncak


baba


dede

nennenne- anneanne


bebis

dada - dayı

Peki söyle bana bal kızım ''anne'' demesi pek mi zor ???

3 Nisan 2009 Cuma

SEN ÇOK YAŞA BBC- ''cbeebies''..

Yavrucuğum ;

''Büyük lokma ye, büyük konuşma'' gibi muazzam bir atasözünü bana daha doğmadan hatırlatmaya başlamıştın. Sayende bütün konuştuğum büyük lafları yedim, keşke büyük lokmalar yeseydim.

''Elimde kaşıkla peşinden mi koşcam, çocuk da acıkınca elbet yer'' derdim bir zamanlar, yani senin annen olmadığım zamanlar.

İçtiğin meyvesuyunun üstünden 6 saat geçse bile sen acıkmıyorsun. Tüm orta yaş bayanları kıskandıracak acıkmama gibi bir özeliğin var. Bu özelliğin sayesinde evde, gittiğim gezmelerde, alışveriş merkezlerinde, parklarda vs. *bu liste uzar da gider* elimde hep biberonla ya da kaşıkla koşturuyorum.

Sen yemiyorsun hiçbirşey ama anacağızına afiyetler olsun konuştuğu bütün büyük lafları yiyor..

''AAA! Anneler tembelliklerinden açıyorlar televizyonu, oturtuyorlar el kadar bebekleri karşılarına keyf sürüyorlar'' lafımı da bana afiyetle yedirdiğini söylememe gerek yok sanırım.

Gece boyu lıkır lıkır sütlerini içen bebekler, sabahları da canavar gibi acıkıp kahvaltılarını lüpletiyorlar. Sen ise gece boyu içtiğin suyun seni tok tuttuğunu düşünüp sabah kahvaltını görünce öğürüyorsun.





İşte tam sen öğürmeye başladığında, ben de cinnet geçirmek üzereyken açıyorum BBC'yi.





''Come Outside'' diyor Aunty Mable; almış birtanecik köpeciği Pippin'i kucağına.
Oturuyoruz senle televizyonun başına izliyoruz Pippinin o günkü maceralarını..




Bazen yaramaz çocuklar görünce annelerinin sözünü dinlemeyen '' Amaaan ne haylaz çocuk yahu'' diyecek gibi oluyorum..


Diyemiyorum..


Dilimi ısırıyorum..


''Sakın Zelo sakın!!!'' diyorum..


Gel gör ki seni çok seviyorum..

26 Mart 2009 Perşembe

Neyneee


Neyneee'cim canım kızım,


Seni ''Zeyneeep'' diye çağırıyorum. Bu çok normal. İnsanlara isimleriyle seslenirler. Genellikle çağrılan insanlar, çağıranlara kibarca ''efendim'' derler. Kimileri kabadır '' neeeee'' deyiverir. Sen onlara bakma.


Ben de canım kızımı, yani seni '' Zeyneeeeep'' diye çağırıyorum. Sen de çağrıldığın ses tonuna, sesini ayarlayaraktan '' Neyneeeeeee'' diyorsun. Biliyorum senin cennet lugatında Zeynebe Neyne diyorlar. Sen uzunca bir müddet bana efendim deme zira ''Neyneeeeeee'' çok hoşuma gidiyor.


Öpücük.. Ahhhhhh bir de o öpücüğün yok mu.. ahhh yok mu.. öpücükten öte o çıkardığın öpücük sesin yok mu..Aslında daha çok dedenin dişlerini temizlemek için yaptığı harekete yada sinirlenen insanların cıkcıklamasına benziyor öpücüğün. Dudaklarını büzmüyorsun, aksine cık dermiş gibi yayıyorsun ve öpücük sesi çıkarıyorsun.

Eriyorum.

Bitiyorum.

Öylece kalıyorum


Cııııııııık ..

24 Şubat 2009 Salı

Arkadaşım..


Kuzikom;


Biraz evvel nedense sana içimden arkadaşım demek geldi.
Bu olayı genelde insanlar -genç yaşta anne olanlar kızları büyüyünce onların arkadaşı gibi oluyor- diye açıklarlar.

Gayette mantıklı.

Mantığa ters gelen durum; senin henüz 1.5 yaşında olman ve benim seni arkadaşım gibi hissetmem.

Evet ben hala bebeğim, sen de benim bebeğimsin :)


Arkadaşım benim, ben seni yerim :)

10 Ocak 2009 Cumartesi

öpücük..


Küvözden çıkarıp da kucağıma verdiklerinde seni, öpmeye kıyamamıştım.. Miniktin hatta miniciktin.. Öpememiştim. Ama zamanla açığı kapattım, seni çok çok çok öptüm minik kızım. Koklaya koklaya, kokunu içime çeke çeke öptüm. Ağzını öptüm, gözünü öptüm, yanağını öptüm, burnunu öptüm, boynunu öptüm, öptüm de öptüm.


Bugün, 10 Ocak 2009 Cumartesi seni yine kucağıma aldım, öptüm ve öylesine '' Zeyneb sen de beni öpsene'' dedim. Yanağımı dudağına uzattım ve sen Ö P T Ü N..


Anneciğini öptün de kalbini erittin kuşum..


Öpüşmelerimiz çok olsun..

1 Ocak 2009 Perşembe

Mesafeler araya set çekememiş..

Herşeye sen zaten '' dede '' diyorsun kızım. Söylemesi pek kolay, sana hak veriyorum.


Ama anladım ki sen dedeni çok da seviyorsun..


Aylarca görmediğin, sonra en fazla bir hafta gördüğün dedeni unutmuyorsun.





Uykuya yeni dalmıştın..
Deden geldi, onun sesini duydun..
'' DEDE! DEDE! '' diyerek gözlerini birden açtın..
Benim de kalbimi erittin..



Dedensiz kalmayasın..

24 Aralık 2008 Çarşamba

emir geldi


İzin veren, verdi izni,


Zeyneb'e yürü dedi..



24.12.2008, sabah 10:30 da kimsenin elini tutmadan, hiçbir yere tutunmadan yürüdün yavrum..


Ayağına taş değmesin..

15 Aralık 2008 Pazartesi

hediyen


Hani bugün annecinin doğumgünü ya.. dile gelsen.. dillensen.. anne desen.. Ne güzel bir doğum günü hediyesi olur bilemezsin zeynocum!


Ama sen şimdi elma suyunu bitirdin ya, benim için özenle hazırladığın hediyendi bu sanırım..


sağ olasın..

13 Aralık 2008 Cumartesi

görünmez kaza


Kuzucum,

Son 2 haftadır bir cesaret gelmişti sana.. Dünyanın en güzel 7-8 adımını attın.. Fazla cesaret iyi değilmiş. 40 yıldır yürüyenler gibi salına salına yürüyim istedin ama sonuç kötü oldu. Yere düşünce epey canın yandı heralde. Ben görmedim düşüşünü ama ağlayışın benim de epey canımı acıttı. Babannen de üzüldü seni tutamadı diye.
Şimdilerde elimizi tutmadan tek bir adım bile atmıyorsun.

Cesaretini ne zaman toplayacaksın bilmiyorum. Umarım fazla uzun sürmez. Yürüyüşün pek bir hoşuma gidiyordu doğrusu minik kurbağam.

28 Kasım 2008 Cuma

afiyet olsun..

Yavrucum;

Hergün özenle sana özel yemekler yaparım.
Sen yemesen de ben hep yaparım.
Bazen kıyma, bazen tavuk,bazen somon katarım sebze pürelerine.
Brokoli, kabak, lahana, dereotu, maydanoz, patates, soğan, sarımsak hepsinden ye isterim.
Yemeklerine birgün tereyağı birgün zeytiyağı ilave ederşm sonradan.
Maksimum faydalanasın diye çırpınırım.
ama
Sen yemezsin..




Ama benim yemeyip içmeyip aldığım Estee Lauder rujumu yersin..
,
afiyet olsun, yarasın..

10 Ekim 2008 Cuma

kuşlar, kediler, köpekler..


Yavrucuğum ..

10 gündür imkodayız. Keyfine diyecek yok. Yeni aşkların; kuşlar, kediler, köpekler.. Ben de sayende pek seviyorum bu hayvavanatı.

ZELO: Zeyno köpek ne dedi?
ZEYNO: hOV hOV!!!


hov hov derken dudaklar azıcık aralandı, zeynonun anası zeynonun ağzına bişeyler tepti!!!

sen mutlu, ben mutlu..

sabır taşınca bile bitmiyormuş..
sabır, sabır, ya sabırrrrr
sabır, sabır, ya sabırrrrr
belki de iştahın açılır ;)

20 Ağustos 2008 Çarşamba

psycho zeyno :)

Canikom yavaşşşş yavaşşşş herşey oluyor.. Geç oluyor ama oluyor.. Olsun.. Olsun da geç olsun.. Doğduğunda babana çok mu küçük diye sormuştum da bana teselli vererek kafası portakal kadar büyük demişti :) Portakal kafan büyüyor, sen büyüyorsun.. Titrek bacaklarınla uçmayı yeni öğrenen kuş gibisin. Kuşum benim büyüyorsun..

Büyüyorsun, büyüdükçe büyüklerden huy kapıyorsun. Mesela sinirleniyorsun, sinirlenince ellerini açıp kendini sıkıp psikopatlar gibi titriyorsun. Titremek yetmiyor, seni sinirlendirenin elini,kolunu, yüzünü, bir yerini yakalayıp 3.5 dişinle ısırıyorsun. Zira seni sinirlendireni yakalayamadıysan beni ısırıp rahatlıyorsun.

Psikopatım benim, ben seni yerim..

12 Ağustos 2008 Salı

akça pakça zeyno

Bugün seni ilk defa tek başıma yıkadım Zeynebcim. Artık bundan sonra yıkayabilirim heralde. Leğeninden çıkıp çıkıp giriyorsun ben de ayyyy aferin alkışşşşşşşşş dedikçe çok mühim bir iş yapıyormuş gibi kasım kasım kasılıyorsun. Pek bi tatlısın maşşallah. Dün kusmuk kokuyordun bugün şampuan kokuyorsun. Ama ben kusmuklu kokuyu daha bi seviyorum :)

Akşam babanın arkadaşına davet edildik velakin ben gitmiyorum dolayısıyla sen de gitmiyorsun. Muhtemelen ayyy zayıf bu yavru şöyle yap böyle yap diyenler çıkacaktır. O sebepten mütevellit gitmeyelim en iyisi. Baban gidicek, sen de erkenden kolayca uyu da ben de bi film izliyim, izlerken uyuyakalayım.


11 Ağustos 2008 Pazartesi

Annemin caninin cani

o sen oluyorsun kuzum:) Yazayım kızanımın günlüğüne bişeyler diyorum ama senin kusmuklarını temizlemek beni o kadar yoruyor ki mecalim kalmıyor. Dünyanın en kolay öğüren- kusan bebeği ilan ediyorum seni. Şu dünya gözüyle birşeyi iştahla şapır şupur yediğini görürmüyüm acep senin. Neyse olur inşallah bakalım, neler geçti bugünler de geçer.. Bu da geçer ya Hu.. Adını nasıl olduysa unuttuğum ultrasoncu adamın ve hayatım boyunca nefretle hatırlayacağım Dr Kennedynin onca söylediklerinden sonra neler geçti dimi.. Herşey geçer yalan olur kuşum.. Gireriz kolkola şekerim light bişiler yiyelim formumuz bozulmasın diye diye götürürüz salatalarımızı sen büyüyünce.. Sen karnımdaydın da lanet adamların dediklerinden sonra kucağıma nasıl bir yavru alacağımı bilemezken Panera'da anne kız sandviç lüpleten insanlara ne de özenmiştim. Yavru kuşum sen bi sağlığınla büyü de açtığım davayı kazanınca Carle hastanesinden götürdüğümüz paralarla Paneraları satın alırız :) hahahahha olur mu olur..



Valla millet bloğuna pek bi güzel döktürüyor amanın yavrucum şunu yaptın amanın yavrucum bunu yaptın diye, benim ise içimden yeter artık kusmaaaaaaaaaaa diye satırlar yazmak geliyor başka da birşey gelmiyor. Yalnız yemin billah diyorum kuzum o kusmuklu kokuna bayılıyorum... hahahaha vallahi bayılıyorum.. kusmuk kokan boynuna bayılıyorum.. Benim gibi garip bir ananın senin gibi garip bi kızı olurdu zaten anca. Deden geçen haftalarda burdaydı. Çektirdiğini çekiyorsun dedi durdu bana. Kayseriye gittik. Büyük babanneyi gördün, korktun.. Yavru kuşum herkes annen gibi tazecik gergin bir yüze sahip değil ki,kırışığı olanlardan korkma hahhahahahhahahhahaha



En güzel isim senin.. Zeynebim.. Geçen gün düşündüm de bir kızım daha olsa onun da adı Zeyneb olur heralde.. Başka isim yok.. En güzel isim senin, en güzel sensin.. Zeynebim.. Annemin canının canı.. Artık kusma nolur :)

31 Temmuz 2008 Perşembe

tatilden döndük..



Yavru Kuşum;

Bana yaşattığın 2 günlük Kaş macerasını saymazsak ilk tatilimizi yaptık senle. Deniz suyunun tadına leğende de olsa baktın. Umarım seversin denizi, yüzmeyi. Babannen ve deden bahçeye sana bi çingene salıncağı kurdular,üstüne bir de tülden cibinlik. Püfür püfür rüzgar eşliğinde güzel uykular çektin. Yeni şeyler öğrendin. Yüzüstü dönüp koltuktan aşağıya bir çırpıda iniyorsun. Ananen gibi canın da pek kıymetli, ayakların boşluğa gelince kendini gayet yavaş yokluya yokluya bırakıyorsun yere. Hani baba diyince, ısırılası, yenilesi, öpülesi şirin işaret parmağınla babanın duvarda asılı olan mezuniyet resmini gösteriyorsun, baban canlı kanlı yanıbaşında dururken. Buzdolabı süslerini pek bi seviyorsun cici cici diye söyleniyorsun ve küçük emrah bakışı fırlatıyorsun ve o cicileri böylelikle alıyorsun. Saç fırçasıyla saçlararını taramaya çalışıyorsun yalnız fırçayı ters tutuyorsun. Bu sabah ben babanın pantolonunu fırçalarken elimden aldın elbise fırçasını ve saçına götürdün. Ben de seni yedim.

Komşunun kızı Eylül ablanı çok sevdin. Onun bisikletine bindin. Onu görünce alkış yaptın. Dedenle her sabah ekmek-gazete almaya gittin. Velhasılı kelam gezdin, gördün, eğlendin, öğrendin. Öğrenmelerin çok olsun.





8 Temmuz 2008 Salı

tü sana yazıklar olsun..

Pek muhterem Zeyneb hanım!

Babanı görünce sevindirik olup alkış yapmalar, ayak çırpmalar hepsi kabul de bu günlerde iyice zıvanadan çıktın. Benim kucağımda ağlayıp, kollarını açıp babanın kucağına gidiyorsun. Gidince de yüzüme şöyle bir bakıp gülüyorsun. Alacağın olsun diyorum başka da şimdilik birşey demiyorum.

Ben de seviniyordum yavru kuşum yengeç burcu anacığına pek bi düşkün olur diye.

5 Temmuz 2008 Cumartesi

ye ama kusma







Zeynocum;


Sabah herzamanki gibi 6 da kalktın. Kahvaltını yememek için ağzını kilitledin, kafanı bi sağa bi sola salladın. Neyse ki yarısını yedin. Anneannen bizi kahvaltıya çağırdı. Balkonda bi güzel kahvaltı yapabilirdim ama sana bişeyler yedireyim diye yine lokmaları çiğnemeden yuttum. Yemeğinin hepsini yedin diye maaile çok sevindik. Dayın yengen anneannen baban ve ben. Sonra seni uyutmaya çalışırken bütün yediğini kustun ve 1 saat ağladın. Ben de ağlamak istedim ama ağlamadım. Neyseki 2 saate yakın uyudun.

Kusmasan pek güzel olacaktı kuşum. Ayşe teyze geldi oturduk iyi oldu. Pek bi maymunluklar yapıyosun canımın içi. Çirkin kız ol diyince burnunu çeker gibi yapıp hızlı hızlı nefes alıyorsun.

Pek tatlısın annesinin canı pek tatlısın.

4 Temmuz 2008 Cuma

Hadi Bismillah


Kuşum;
Deden bana kızdı. ''Yavrunun ilklerini not al diye kaç kere diyeceğim'' diye.
İşte senin için oluşturduğum 2. blog. Büyüyünce okursun da kadrimi kıymetimi bilirsin inşAllah :) İlk bloga yazmaya başladığımda sen mercimek kadar birşeydin. Sonra çok üzüntüler yaşadık biliyorsun. Oraya devam etmek istemedim. Bu yeni blog güzel haberlerinle dolsun..